Metabolizma, besinlerin vücutta çeşitli değişikliklere uğraması sürecidir. Yediğimiz ve içtiğimiz gıdaların vücutta farklı bileşenlere ayrılması, çözülmesi ve vücut tarafından kullanılması, ardından kalan atıkların dışarı atılması metabolizmanın temel işlevlerindendir. İnsanlarda olduğu gibi hayvanlar ve bitkilerde de metabolizma yaşamın temel taşıdır. Organlarımızı bir makineye benzetirsek, metabolizma bu makinelerin işlediği maddelerin işlenmesi ve dönüştürülmesi sürecidir.

Metabolizma sindirim ve hareket esnasında aktifleşir; dinlenirken yavaşlar. Ayrıca tiroit bezinin aşırı çalışması metabolizmayı hızlandırırken, yetersiz çalışması ise metabolizmayı yavaşlatır. Metabolizmadaki bu gibi değişiklikler bazı hastalıkların tanınmasında belirti olabilir. Metabolizmanın işleyişindeki aksaklıklar, vücut sıcaklığının ölçülmesi ile anlaşılabilir. Metabolizma hızını etkileyen faktörler arasında genetik yapı, yaş, cinsiyet, diyet, hastalıklar, karbonhidratlar ve sıcaklık bulunur.

Besin çeşitlerine göre, metabolizma faaliyetleri de çeşitlilik gösterir. Başlıca faaliyetleri gözden geçirelim:

Enzimler, kendi başına bırakıldığında yavaş seyreden biyokimyasal reaksiyonların hızını artıran proteinlerdir. Enzimler, canlı hücreler tarafından üretilirler ve biyokimyasal reaksiyonları milyonlarca kez hızlandırabilirler. Enzimlerin bulunmadığı durumlarda, canlı organizmalar için hayati öneme sahip reaksiyonlar çok yavaş seyreder. Enzimler, reaksiyonların dengesini değiştirmez, sadece hızını etkiler.

Her canlı hücre, mikrobik veya dokusal olsun, varlığı ve üremesi için yüzlerce çeşit enzim içerir. Her enzim, çok özel kimyasal reaksiyonları katalizlemek üzere hücreler tarafından üretilir. Enzimler, hormon adı verilen biyokimyasal maddeler tarafından kontrol edilir ve organizmaların işleyişinde birinci derecede önem taşır.